İngiltere'de yayınlanan X-Factor yarışmasıyla dünya çapınca büyük üne
kavuşan One Direction grubu, şu sıralar Take Me Home ismini verdikleri
ikinci stüdyo albümleri ile dünya genelinde fırtınalar estiriyor. Bu
yıl Billboard tarafından hazırlanan 2012 yılının öne çıkan single'ları
listesinde 1. sırada yer alan grup, Billboard dergisinin yeni sayının
kapağında yer aldı. Derginin ön kapağında “2012 Yılının En Yeni
Sanatçısı″ başlığıyla da onurlandırılan grup, dergi ile teker teker
röportaj gerçekleştirdi. Liam Payne, 19, One Direction grubuyla ünü
yakaladı. Yeni başlayanlar için söyleyelim grubun en kısa saçlısı. Ama
kamera arkasında, müzikal yönüyle grubun en güçlü isimleri arasında.
Grubun en büyük hitlerine imza atan yazar/yapımcı Savan Kotecha'ya göre
"O büyüyor ve daha iyi bir şarkı yazarı olma yolunda emin adımlarla
ilerliyor". Aynı zamanda konu şöhrete gelince Liam'ın çok gerçekçi bir
bakış açısı var. "Bunun sonsuza dek sürmeyeceğini biliyoruz ama şu an
harika vakit geçiriyoruz. Bu anı yaşamakla ilgili."
BILLBOARD: 2012'de Billboard'un "En Yeni En İyi Sanatçısı" seçildiniz. Kutlarım. Nasıl hissediyorsunuz?
LIAM PAYNE: Bu inanılmaz ama bence bu, her şeyden önce
hayranlarımızın gücünden geliyor. Onlar inanılmaz bir güç. Bir numara
olduğumuza, geçen gece Madison Square Garden'da çaldığımıza ve böyle
büyük bir başarıya ulaştığımıza hala inanamıyoruz.
BILLBOARD:
2013'te bir dünya turu için hazırlanıyorsunuz. Sizden önce kimin sahne
alacağıyla (ön grup) ilgili aklınızda herhangi bir şey var mı?
LIAM PAYNE: Kimin olacağını biz de merak ediyoruz. Hala üzerinde
düşünüyoruz. Ed'in (Sheeran) Madison Square Garden şovunda bize eşlik
etmesi harikaydı, ama onun yardıma ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum.
Eminim o bunu da müthiş yapardı.
BILLBOARD: Müzik zevkin ne -- son zamanlarda neler dinliyorsun?
LIAM PAYNE: Çok fazla Jay-Z ve Kanye dinlerim, benim gibi bir
erkek grubu üyesi için beklenmedik bir şey. Sürekli Ed Sheeran'ı
dinleyebilirim aslında. Tüm o şarkıları tekrar ve tekrar dinlemekten
bıkmıyorum.
BILLBOARD: Beşiniz de ilk defa "Take Me Home"da şarkı yazma sürecine katkıda bulundunuz. İş o kadar kişiyle nasıl yürüdü?
LIAM PAYNE: Aslında genellikle üç grup olur. Etrafta birkaç
kişinin bulunması güzel. Ama iş birkaç kişiden fazla kişiyle çalışmaya
gelince bu, biraz üzerine düşülmemiş bir fikir. Hepimiz eşleştik. Oda
tamamen şarkı yazmak için hazırlanmıştı. İyi bir şarkı yazarıyla
çalışabilirdik ama biz oturup o gün ne düşünüyorsak onu yazmaya karar
verdik.
BILLBOARD:
Peki ya albümü kaydetme süreci? -- hayranlarınız dışarıda sizin için
bekleyip eski şarkılarınızı söylerken siz yeni şarkılar yazıyordunuz. Bu
stresli miydi?
LIAM PAYNE: Çılgıncaydı -- tüm albümü kaydetmek için sadece bir
ayımız vardı ama hep hayranlarımızın bizim tarafımızda olduğunu
hissettik. Bizim nerede olduğumuzu sürekli bilmek istiyorlar -- benden
bile çok. Bugün olduğu gibi, tüm hafta boyunca Trump Hotel'de
kalıyorduk. Ve onlar otele her giriş ve çıkışımızda bizi
karşılıyorlardı. Bize bu kadar bağlı olduklarını görmek güzel.
BILLBOARD: Bu tür şeyler günlük hayatınızın büyük bir kısmını kaplıyor. Hiç hepsinden uzaklaşsam nasıl olurdu diye düşündün mü?
LIAM PAYNE: Kolumda bana, ailemle ve arkadaşlarımla olan ilişkimi
ve onun gibi diğer şeyleri sürdürmem gerektiğini hatırlatan bir dövme
var. [Liam'ın kolundaki dövme 'Bugüne kadar istediğim her şey ama
hiçbirine bir gün ihtiyacım olmayacak' yazıyor.] Bunun sonsuza dek
sürmeyeceğini biliyoruz ama şu an harika vakit geçiriyoruz. Bu
inanılmaz, bütün yılımızı turda geçirerek para kazanmaktan keyif
alıyorum. Seneye bir filmimiz de var. Ve onun gibi daha bir sürü şey. Bu
anı yaşamakla ilgili.
BILLBOARD: Peki ya müzik zevkiniz? Siz çocuklar son zamanlarda neler dinliyorsunuz?
LIAM PAYNE: Şu aralar yeni albümlerini çıkartan Passenger bir
grup var, gerçekten iyiler. Gerçekten akustik bir çalışma. "Let Her Go"
adında insanların seveceğini düşündüğüm bir şarkıları da var.
BILLBOARD: Bu sene büyük başarılara imza attınız. Senin için en önemlisi hangisiydi?
LIAM PAYNE: Benim favorim herhalde geçen gece Madison Square Garden'da ortalığı sallamamızdı. Sanırım bu, bu yıl için "benim anım" olabilir.